Atalar Kültü Türk ırkının ve kültürünün her parçasına işlemiştir. İslam'a dönmeden sonra bile kendini koruyan ataları anma geleneği, kendini geleneklerimizin ve günlük hayatımızın her noktasında tecelli eder. Atalar Kültü, ataların anılması gerektiği inancının ilerisidir, ataları kutsal saymaktır. Ataları dini bir çerçeve içinde anmaktır. İslam medeniyetiyle yoğurulan bu dini inanç, Türk kültüründe belirli etkiler bırakmıştır:
Atalar için türbe inşaası geleneği, Türkler büyük çapta müslüman olduktan sonra kendini belli etmeye başlamıştır. 10. ve 11. yüzyılda Horasan ve Türkistan bölgelerine ilk eserlerini veren ve 12. yüzyıl başlarında Selçuklular ile birlikte Azerbaycan ve İran coğrafyasında yaygınlaşan türbe geleneği, eski Türklerin gelenekleriyle alakalıdır. Çin kaynaklarına göre, eskiden Türk geleneğinde ölüler sadece sonbahar ve ilkbahar aylarında gömülmekte, kışın ölen ölüler mumyalanıp bahara kadar bekletilmektedir. Türbeler bu geleneğin devamı, lakin değişmiş hali olarak görülebilir. Mevlüt okunması, sadece Türkler ve balkanların bazı yerlerinde olan bir gelenektir. Ataları anmayla bağdaşan bu gelenek, 15.yüzyılın başlarında Süleyman Çelebi tarafından “Vesiletü’n-Necat” adıyla yazılan bir mecmuasıdır. Türk dilinde ırkın karşılığı soydur. Soylu, soysuz kelimelerinin anlamlarını zaten biliyoruz. Soy elbet Atalardan gelir; kısaca soysuz demek, ''Atasız'' demekten farklı değildir.--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaganica'nın çözdüğü en büyük sorunlardan birisi, mesela, neredeyse her yerde yanlış anlaşılan büyük bir sorundur. Eski Türkçede ı sesi, i/e sesiyle karışıktır. 𐰃 tamgası, ı/i karşılığı değil i/e arası bir sese (kendi deyimimle açık ı'ya) karşılıktır. Bu devasa yanlış anlaşılma Göktürkçe araştırmalarını sorgusuz yıllarca zehirlemiştir. Bunun farkına varan Kazaklar, 𐰃 tamgasından ı sesini çıkarmış, yi(açık ı) sesini yerine vermişlerdir.
Kaganica alfabesini derleme toplamayla bir araya gelen ve çoğu zaman yetersiz kalan alfabelerin üzerine seçiyorum. Modern anlamda eski türk alfabesini en iyi yansıtan alfabe olmakla birlikte, aynı zamanda anlaşılması kolay ve eski türkçe kurallarına uygundur.
Kaganica'nın çözdüğü en büyük sorunlardan birisi, mesela, neredeyse her yerde yanlış anlaşılan büyük bir sorundur. Eski Türkçede ı sesi, i/e sesiyle karışıktır. 𐰃 tamgası, ı/i karşılığı değil i/e arası bir sese (kendi deyimimle açık ı'ya) karşılıktır. Bu devasa yanlış anlaşılma Göktürkçe araştırmalarını sorgusuz yıllarca zehirlemiştir. Bunun farkına varan Kazaklar, 𐰃 tamgasından ı sesini çıkarmış, yi(açık ı) sesini yerine vermişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------